Çocuklarda Öfke Duygusu

Öfke dendiğinde aklınıza ilk önce ne geliyor ya da zihninizde nasıl bir şey canlanıyor? Birbirine bağıran ya da şiddet uygulayan insanlar mı? Aslında öfke bunların hiçbiri değildir. Öfke; heyecan, üzüntü, mutluluk kadar normal olan bir duygudur. İnsanlarla olan iletişimlerimize, yaşadığımız ortamlara göre, öfke karşısındaki duruşumuz da değişir.


Öfke nedir?

Öfke, karşılanmamış isteklere, ulaşılamamış beklentilere karşı verdiğimiz tepkilerden bir tanesidir. Öfke, uygun ifade edilip dışa vurulduğu zaman normal olduğu kadar, insana en çok zarar verebilecek duygudur. Öfke duygumuzu uygun bir şekilde ifade edemezsek şiddete dönüşebilir ve başka insanlara da zarar verebilir. Öfke bir duygudur fakat davranışa döndüğü zaman saldırganlığa dönüşür. Öfkemiz hem içsel hem de dışsal sebeplerden kaynaklanabilir.

İçsel Sebepler: Öfkenin ortaya çıkmasına neden olan içsel sebeplerin temelinde kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayal kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak ve sıkıntı gibi bazı duygular yer almaktadır. Bu içsel duygular birikip arttığında, öfke ortaya çıkar.

Dışsal Sebepler: Haksızlığa uğrama, fiziksel yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama ve tehditler de içimizdeki öfkenin dışarı çıkmasına neden olur.

Çok küçük yaşta öfkeyi deneyimlemeye başlarız. Kontrol etmeyi öğrenemezsek, biz büyüdükçe öfkemiz de büyür.


Peki çocuklar öfkeye neden başvururlar? Onları neler öfkelendirir?

Her insan çocukluk döneminde yaşamı anlamaya ve yeni davranışlar gerçekleştirmeye çalışır. Çocuklar da bu dönemde; bağımsızlaşmak ve özgür olmak gibi şeyler deneyimlemek isterler. Bu davranışları karşısında anne, babaları ve çevresi tarafından engellenmek çocukta öfke duygusunun uyanmasına sebep olur. İstekleri ve beklentileri yerine getirilmeyen çocuk da öfke duygusunu geliştirir. Aynı zamanda çocuklar, çevrelerini gözlemlerler. Okul yaşamları, arkadaş ortamları, ailedeki olumsuz koşullar da çocukların öfke davranışını tetikleyebilir. Okullarda yaşanan kavgalar ve aile içindeki tartışmalar, çocuklar için kötü örnek oluştururlar. Çocuklar öfkelerini kontrol edemedikleri için saldırarak, pasif davranarak ya da öfkelerini bastırmaya çalışacaklardır. Bunların her biri çocuklar için çok zarar verici boyutlara ulaşabilir. Yapılan birçok araştırmada, aile içindeki olumsuz davranışların ve okulda yaşanan şiddet olaylarının çocuklarda saldırganlığı arttırdığı bulunmuştur.


Çocukların öfke kontrolünü sağlamasına nasıl yardımcı olabiliriz?

Erken çocukluk döneminde birey, kişilik gelişimine başlar ve bazı şeyleri ileride engellemek zorlaşabilir. Öfke her duygu kadar normaldir ve olması, yaşanması gereken bir duygudur. Fakat çocukların öfke konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. En önemli nokta çocukla iletişim kurmaktır. Onu dinlemek, önemsendiğini hissettirmek gereklidir. Çocuklar karşılarında hep kendilerini dinleyen ve anlayan birini görmek isterler. Ebeveynlerin çocuklarıyla olan iyi iletişim kurmaları gerekmektedir. Çocuk annesi ya da babası tarafından reddedildiği zaman öfkelenmeye başlar ve bunu kontrol etmeyi bilmediği için ciddi bir durum haline gelebilir. Ebeveynler çocuklarla iletişim kurarak neden reddettiklerini açıklamalıdırlar. Çocuğa karşı örnek davranışlarda bulunmaları da önemlidir. Çocuğun olduğu ortamda daha seviyeli tartışmalar, sorunları konuşarak çözmek onlar için daha faydalı olacaktır.

Çocukluk dönemi, her bireyin kişilik gelişimi için çok önemlidir. Sağlıklı bir çocukluk dönemi, sağlıklı bir yaşama işaret eder. Öfke, kontrol edilebildiği sürece kişiye zarar vermez ve duygularımızı yaşamamız gereklidir. Öfke kontrolünün de erken yaşlarda çocuklara kazandırılması çok önemlidir. Okullarda buna yönelik dersler ya da ufak eğitimler düzenlenmelidir. Çocuklar okullarda birçok öfke içeren davranışla karşı karşıya kalıyor birbirlerine şiddet uyguluyorlar ya da şahit oluyorlar. Bu durumda öğretmenlerin bu davranışlar üzerine öğrencileriyle konuşması çocukların bu duyguyu da kontrollü yönetmesine yardımcı olacaktır. Öncelikle çocuklara konuşarak iletişim kurarak sorunlarını çözebilecekleri öğretilmelidir. Çocukların davranışlarında önemli rollere sahip olan ebeveynlere de bu konuda eğitimler verilmelidir. Yaşadıklarımız, düşündüklerimiz, davranışlarımız bizim nasıl insanlar olduğumuzu belirler. Çocukluk döneminin sağlıklı bir şekilde atlatılması da iyi bir yetişkin olmak demektir.

Hepimiz birer insanız ve yaşadığımız olaylara karşı hissettiğimiz duygular var. Öfke de mutluluk, üzüntü kadar normal olan duygularımızdan biridir. Önemli olan öfkelendiğimizde sinirlendiğimizde nasıl tepkiler verdiğimizdir. Öfkemizi kontrol etmek ve onu en uygun şekilde çözümlemememiz gerekir. Çocuklar bu durumları çok farkında olmadıkları için burada görev yetişkinlere, anne ve babalara düşmektedir. Çocuklara öfkelendiklerinde bunu nasıl çözebileceklerini öğretmeliyiz ki, hepsi sağlıklı, karşısındaki insana karşı anlayışlı, sabırlı, dinlemeyi, duygularını ifade etmeyi bilen birer yetişkin olabilsinler.


Kaynaklar ve ileri okuma

Adana, F., & Arslantaş, H. (2011). Ergenlikte öfke ve öfkenin yönetiminde okul hemşiresinin rolü. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi, (12)1, 57-62.

Taner Derman, M. & Başal, H. A. (2013). Okulöncesi Çocuklarında Gözlenen Davranış Problemleri ile Ailelerinin Anne-Baba Tutumları Arasındaki İlişki. Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(1), 115-144 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/amauefd/issue/1728/21177

Özdemir, M. B. (2015). Etkinlik Temelli Grupla Psikolojik Danışma Müdahale Programının Çocuklarda Öfke ve Saldırganlığı Azaltmaya Yönelik Etkileri. 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum Eğitim Bilimleri ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4(10), 221-238. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/egitimvetoplum/issue/5134/69906

Written by

Berrin Koldaş

1 Post

Ben Berrin Koldaş, Yaşar Üniversitesi Psikoloji bölümü öğrencisiyim. Psikolojiye dair araştırmalar ve okumalar yapmayı seviyorum ve edindiğim bilgileri yazılarımla siz değerli okuyucularımıza sunmaktan mutluluk duyuyorum.
View all posts

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *