Kişiliğimizin Oluşumunda Genler mi Yoksa Çevre mi Daha Baskındır?

Her insan farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Kimileri içe dönük kişilik özelikleri gösterirken kimileri dışa dönük kişilik özellikleri gösterir. Peki, hiç kişiliğinizi değiştirmeyi düşündünüz mü?  Bu mümkün müdür?  Yoksa “ben böyleyim, benim ebeveynlerim de böyleydi” mi dediniz?

Kişiliğimizin oluşmasında genlerin mi yoksa çevrenin mi daha baskın olduğu psikoloji biliminin önemli bir sorusu olmuştur. Özellikle kişiliğimizin oluşumunda yaşam dönemlerimiz önem arz ettiği için gelişim psikologları bu konu üzerinde deneyler yapmışlar, bu konuyu derinlemesine incelemişlerdir.

Öncelikle, kişiliğin tanımıyla başlamak gerekir. Kişilik; bireyin kendine özgü, ayırıcı davranışları olarak tanımlanır. Örneğin sizin konuşkan ya da sessiz biri olmanız sizin kişilik özelliklerinizden birini gösterir. Burada önemli olan soru; size bu kişilik özelliğinin genler yoluyla mı geçtiği yoksa çevrenizden dolayı mı bu kişilik özelliğine sahip olduğunuzdur.

Bu konuda yapılmış en önemli deneylerden biri ikiz deneyidir. İkiz deneyinde; doğduktan sonra farklı ailelere verilen ikizlerin davranışları gözlemlenmiş. Ancak farklı ailelere verilen ikizlerin kişiliklerinin de farklı oldukları ortaya koymuştur. Bu deney bize, çevrenin kişiliğimizin oluşumunda genlere göre daha baskın olduğunu göstermektedir.


İkiz Deneyi

Yine yapılan başka bir deneyden bahsedelim. Bu deneyde iki tane farklı özelliklere sahip fareleri ve annelerini incelemişler. Farelerden biri annesi gibi kaygısız ve mutlu iken diğer fare yine annesi gibi endişeli ve mutsuzdur. Burada da genlerin etkisinden söz edecek olursak yanılmayız. Ancak deneyin ikinci bölümünde farelerin annelerini değiştirmişler; yani kaygısız ve mutlu yavru farenin annesi kaygılı ve mutsuz fare olmuş. Belirli zaman geçtikten sonra kaygısız ve mutlu farenin annesi gibi  kaygılı ve mutsuz olmuş. Yine bu deneyde de çevresel faktörlerin etkisini görmekteyiz.

Bu örnekleri toparlayacak olursak öncelikle kişiliğimizin oluşmasında genlerimizin etkisini yok sayamayız. Ancak çevresel faktörlerin daha baskın olduğunu da söylememiz gerekir. Sonuç olarak genlerimiz bizi ne kadar etkilese de çevresel faktörlerin baskın olduğunu söylemek pek tabii mümkündür.

Yine bu konuya ilgili John Watson (davranışçı psikolojiye yaptığı katkılarla bilinen Amerikalı Psikolog) “Bana bir düzine çocuk verin, atalarının ırkı ne olursa olsun, ben onların yeteneklerine eğitimlerine bakmaksızın onlardan size kendi seçimlerime göre hırsız, dilenci ya da doktor, avukat yapayım” demiştir. Watson bu sözüyle bireyin yetişmesinde ve kişiliğinin oluşumunda çevrenin, genlere göre önemini vurgulamıştır. 

Written by

Tuba Özdemir

1 Post

Ben Tuba Özdemir, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Psikoloji programı öğrencisiyim. Psikoloji bilimini size anlaşılır kılmak, öğrendiğim ve öğreneceğim bilgileri sizinle paylaşmak için yazılarımı paylaşıyorum. Benimle iletişime geçmek isterseniz aşağıdaki Instagram butonunu kullanabilirsiniz.
View all posts

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *