Depersonalizasyon ve Derealizasyon: Kendine ve Çevreye Yabancılaşma

Dünyaya Bir Sis Bulutunun Ardından Bakmak

Daha önce hiç kendinizden ve içinde bulunduğunuz ortamdan koptuğunuzu hissettiniz mi? Sanki ruhunuz bedeninizin dışına çıkmış da kendi bedeninize bakıyormuşsunuz gibi, bedeninizdeki uzuvlar sanki sizin değilmiş gibi, anne babanızı dahi tanımıyormuşsunuz gibi, o ortama ait değilmişsiniz gibi, bir film karesinin içinde yer alıyormuşsunuz gibi hissederek dehşete düştüğünüz oldu mu?

Travmalar, yoğun stres durumları, panik atak, kaygı anlarında kişiler adeta vücudu kendi vücudu değilmiş, gerçek dışı bir ortamdaymış gibi hissetmeye başlar. Sanki kendine dışarıdan bakıyordur, kendine ve ortama yabancılaşmıştır. Kişinin kendi bedenine yabancılaşmasına depersonalizasyon denirken, içinde bulunduğu ortama yabancılaşmasına ise derealizasyon denir. Bu iki yabancılaşmayı deneyimleyen kişilere bu durum oldukça korkutucu ve dehşete sürükleyici gelebilir “ya yeniden yaşarsam” deyip kişinin kaygısını artırabilir.


Bu Bozukluklar Neden Ortaya Çıkar?

Bu konu hakkında teoriler ve gözlemler mevcut. Beyinle ilgili ölçüm metotlarının kısıtlı olması nedeniyle neyin üzerinde bilmediğimiz daha pek çok şey var. Bu yabancılaşmalar ile ilgili iki yaklaşımdan bahsedebiliriz.


1) Bizi zorlayan büyük bir stres yükü

Stres dolu zamanlarda beynimize belirgin bir yük yüklenmesi olur. Bizi güç bir durumun içerisinde bırakan bu yüke karşılık organizmamız da kendini kapatarak korumaya çalışır. Bizler tehdit edici olaylardan uzaklaşıp kendimizi emniyetli alanda bulundurma ihtiyacı içerisindeyizdir. Bu yüzdendir ki benliğimize zarar verme ihtimali olan, tehdit unsuru olabilecek kişilerden ve olaylardan oldukça uzak durmaya meyilliyizdir. Bunu başaramadığımızda ise stresle karşı karşıya kalırız bunun da bir yan etkisi olarak kendimize ve ortama yabancılaşma söz konusu olabilir.

2) Korku mekanizmasının aktive olması

Beynin korku mekanizmasının aktive olmasıyla oluşan bedensel uyarılmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkarlar. Bu korku merkezi etkilendiğinde savaş-kaç adı verilen mekanizma baş gösterir ve kendimizi korumaya çalışırız. Bizler netliğin olduğu yerlerde bulunmayı arzu ederiz, belirginliğin olmadığı durumlarda korku duygusu tüm bedenimizde cevelan eder.


Belirtileri Nelerdir?

  • Kendine yabancılaşma ve kendini dışarıdan izliyormuş hissine sahip olunur. “Kendimi biliyorum ama içinde bulunduğum bedeni hissetmiyorum”…
  • Benliğinin yok olduğu inancına sahip olunur. “Hiç kimseyim”, “ben yokum”…
  • Rüyada, farklı bir ülkede, uzayda yürüyormuş, bir film sahnesindeymiş gibi hissedilir.
  • Bedensel duyum ve dış dünyayla ilgili olan duyumlarda bozulma meydana gelir.
  • Dünyaya bir sis bulutunun ardından bakılıyor gibidir.
  • Düşünce ve duygulara yabancılaşılır.
  • Anıların, geçmişteki yaşantıların kendine ait olmadığı hissedilir.


Hangi Durumlarda Gözlemlenir?

Ağır travmalar sonrasında, ciddi psikiyatrik hastalıklarda (şizofreni), halüsinasyona neden olan uyuşturucu madde kullanımında, nörolojik bozukluklarda ortaya çıkabilirler. Yaşanılan bu durumun sebebi panik, kaygı, yoğun stres ise yaşanılan durum genellikle kısa süreli ve geçicidir; bu durumların şiddeti azaldığında yabancılaşmalar da gitgide azalır ve yok olmaya yüz tutar.

Yaşadığım şey yoğun kaygı ve stresle mi alakalı? Ağır psikiyatrik bir bozukluğum mu var? Nörolojik bir problem mi var? Bunun ayrımını doğru şekilde yapabilmek için kişi detaylı bir tıbbi tetkikten geçmelidir. Bedensel, nörolojik bir sorun değilse gerekli mercilerle iletişime geçmek isabetli olacaktır.


Baş Etme Yolları Nelerdir?

  • Dikkatinizi şu ana verin. Kendinizle ve içinde bulunduğunuz ortamla temasa geçin, nefes alışverişlerinize, dış dünyaya odaklanın.
  • İçinde bulunduğunuz ortamı detaylı olarak kendinize anlatın “Şu an karşımda ahşaptan yapılma bir sandalye var, üzerinde puantiyeli bir minder bulunuyor.” Ne görüyorsanız boyutlarıyla, biçimleriyle, şekilleriyle tüm detaylarıyla anlatın. Duyduğunuz sesler varsa bunlara dikkatinizi verin “Bulunduğum yerde yoğun bir trafik sesi var, onun yanında kuşların ötüşünü de duyabiliyorum.” Bunu yaptığınızda dikkatinizi tamamen şimdiki zamana vereceğinizden kaybolmuşluk hissinden kopup âna dönüş yapacaksınız.
  • Stres yönetimi konusunda bilgi sahibi olun.
  • Geçmişte yaşanmış travmaların açığa çıkarılması ve çözülmesi için destek alın.

Written by

Firdevs Vuslat Çelebi

3 Posts

Merhaba, ben Firdevs Vuslat. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik programı öğrencisiyim. Psikoloji’nin muhtelif alanlarına dair araştırmalar ve okumalar yapmaktayım. Edindiğim bilgileri, gözlemlerim ve deneyimlerimle harmanlayarak yazıya geçiriyorum ve bu yazılarımı kıymetli okuyucularımızla paylaşmaktan mutluluk duyarım.
View all posts

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *